ALLAH'IN KIZLARI
“Dicle’nin pembe olduğunu ve bu rengi ilk kez onda gördüğümü cüretle ifade ettiğimde kimse inanmadı bana.”
1957 yılında Danimarka’dan bir kazı ekibi, Küçük Zap’ın kıyısında bulunan ve bir süre sonra sularla kaplanacak olan Dokan bölgesine gider. Bu ekibe, Danimarka Ulusal Müzesi Etnografi bölümünde çalışan Prof. Henny Harald Hansen de katılır. Topzawe’de dört ay bir Kürt şeyhinin evinde kalır. Süleymaniye’den Halepçe’ye birçok yeri dolaşır, araştırmalar yapar.
Hansen bu gezi kitabında , bir kadın olarak Müslüman kadınlar arasında yaşadıklarını, onlara ilişkin gözlemlerini ve “Ortadoğu’nun en asi kabilesi” olarak tanımlanan insanları anlatıyor.
“Orada her şey, kalıpları en güçlü yüzyılın Rokoko dönemindeki gibi gerçekleştiriliyordu. Verili zamanın dikkate alınması tek başına yeterli değildi; birinin hareketleri geçmiş geleneklere de uygun olmalıydı.
“Bana ilginç gelen şeylerden biri de karşılaştığım hiçbir Kürt kadınının bana gıpta etmemesi oldu. Tam tersine, benim sıradan Avrupai giysilerimin içinde acınası ve zavallı olduğumu ve dünyayı tek başıma dolaştığımı düşündüklerinden benim için çok üzülüyorlardı.”
- Açıklama
“Dicle’nin pembe olduğunu ve bu rengi ilk kez onda gördüğümü cüretle ifade ettiğimde kimse inanmadı bana.”
1957 yılında Danimarka’dan bir kazı ekibi, Küçük Zap’ın kıyısında bulunan ve bir süre sonra sularla kaplanacak olan Dokan bölgesine gider. Bu ekibe, Danimarka Ulusal Müzesi Etnografi bölümünde çalışan Prof. Henny Harald Hansen de katılır. Topzawe’de dört ay bir Kürt şeyhinin evinde kalır. Süleymaniye’den Halepçe’ye birçok yeri dolaşır, araştırmalar yapar.
Hansen bu gezi kitabında , bir kadın olarak Müslüman kadınlar arasında yaşadıklarını, onlara ilişkin gözlemlerini ve “Ortadoğu’nun en asi kabilesi” olarak tanımlanan insanları anlatıyor.
“Orada her şey, kalıpları en güçlü yüzyılın Rokoko dönemindeki gibi gerçekleştiriliyordu. Verili zamanın dikkate alınması tek başına yeterli değildi; birinin hareketleri geçmiş geleneklere de uygun olmalıydı.
“Bana ilginç gelen şeylerden biri de karşılaştığım hiçbir Kürt kadınının bana gıpta etmemesi oldu. Tam tersine, benim sıradan Avrupai giysilerimin içinde acınası ve zavallı olduğumu ve dünyayı tek başıma dolaştığımı düşündüklerinden benim için çok üzülüyorlardı.”ISBN:9757112348Dili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.